Cuma, Aralık 15, 2006

Servet Yapmak???

Servet yapmak birilerine göre zordur. Ama bazıları bu konuda oldukça iyidirler. Aslında servet yapmak ta görecelidir. Çünkü servet görecelidir. Eğer İstanbul' a yakın zamanda geldiysen ve okutmak zorunda olduğun iki çocuğun varsa ve sen de iş olarak bir apartmanın hizmetlisi olarak çalışıyorsan İstanbul gibi bir şehirde kısa süre içinde iki daire sahibi olman bir servet demektir. Peki bu servet cesarette mi? İşte bu soru çok ilginç. Ben bazen kızıyorum kendime neden burnumuzun ucunu göremiyoruz diye. Demek bizde bir hizmetlinin cesareti ve vizyonu yok. Malesef yok.
Bir daire kredi ile alınır. Kiraya verilir. Sonra onun kirası kredisini öder. Senin maaşın evi idare eder. Çünkü giderin sadece mutfak ihtiyaçlarındır. Eşin temizliğe gider. Oradan da gelir gelir. Gelen ile krediyi ödemeye yardım eder. Sonra ara sokakta bir yerden ölü fiyata dükkan alırsın. Onu da tadilat ile daire yaparsın. Kiraya verirsin. O da kredisini öder.Bu böyle gider.

Çarşamba, Aralık 13, 2006

İyi kurtulmuşum O hastalıktan!!!

Ben eski bir Fenerbahçeliyim. İyiki eski ve iyiki bu hastalıktan kurtulmuşum. Onun maçlarını seyredince arkasından bir sakinleştirici içmek gerekiyor. Artık seyretmiyorum seyretmemeye çalışıyorum. Ama bir gerçekte var ki başka bir takımı da tutamam ben. En iyisi ne Fener ne de diğerleri...

Cumartesi, Aralık 02, 2006

Karanlığa okunan ezanlar...

Tv programındaki konuşma tarzının aynısını kitabında da yaşatmış yazar. Aynı manayı ifade eden arka arkaya sıralanmış tekrarlı cümleler ve paragraflar... Sıkıcı ve ısrarcı.

Şimdi bir kitap okuyorum 'Öncü Azınlık' üzerine. Nasıl bir adamdır bu Bünyamin Duran! Siyasetçiler ve demokratlar ya da ikisi gibi görünmeye çalışanlar okusunlar. Tavsiye ederim.
Bırakın kaldırımlar bize kalsın...

Lütfen kaldırımları kafanıza göre işgal etmeyin. Herşeyi işgale yatkın ruhunuz bizim kaldırımlarımızı da daraltmasın. En azından kaldırımlarda rahat yürüyelim.
Bu gün önemli birşey daha öğrendim... İfade Özgürlüğü...

İfade özgürlüğü öyle birşey ki bir insan onsuz gerçekten çok eksiktir. Her yerde ve her zamanda ifade özgürlüğü için çabalamak bir insanın en önemli insanlık görevidir.

İşte bakın bir akedemisyen fikrini söyledi diye neler geldi başına. Mümkün mü bunu kabul etmek, güzel mi zorbalıkla susturulmak. Varsa bir karşı fikrin söyle ikna et beni. O zaman ben de seni alkışlarım çünkü bana bilmediğim birşeyi öğretmiş olursun...
Hoffman Kurutemizleme ile Öz Hoffman Kurutemizleme arasındaki fark nedir?

Bir gün komşumuz Öz Hoffman kurutemizleme dükkanına uğradım hatırlarını sormaya. Baktım içerde bir televizyon makinesi. Üzerinde bir anten ve antene bağlı bir alüminyum çay demliği...

İşte o zaman anladım ki iki kurutemizleme arasında bu kadar açık ve basit bir fark vardır. Başka fark aramaya gerek yok...!

Pazar, Kasım 05, 2006

Ön saflara doğru ilerleyelim beyler!

İşte camilerde özellikle cumaları söylenen bu söz, bizim günlük yaşantımızın da bir anahtarı olarak görülebilir. Nasıl mı?